- gözlemek
- күзәтү; күзләү
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
gözlemek — i 1) Bir şeyin olmasını veya bir kimsenin gelmesini beklemek, intizar etmek 2) Dikkatle bakmak, tarassut etmek Hava değişikliklerini gözlemek havacılık için önemli bir iştir. 3) İncelemek, araştırmak 4) Gizlice bakmak, gözetlemek 5) Korumak,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
fırsat kollamak (veya gözlemek) — yapmak istediği iş için uygun bir zaman veya bir durum beklemek Sonra fırsat kollamasını biliyordu ve tekme yapıştıracak, çelme takacak zamanı içgüdülerin şaşmazlığıyla seçiyordu. T. Buğra … Çağatay Osmanlı Sözlük
yol gözlemek — 1) bir şeyin olmasını ummak 2) bir kimsenin gelmesini beklemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yolunu beklemek (veya gözlemek) — gelmesini beklemek Ben merak ederdim, gece yarılarına kadar yolunu beklerdim. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
tarassut etmek — gözlemek, gözetlemek Kıpırdamadan, nefes almadan apartmanı tarassut ediyordu. A. Gündüz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ködmek — gözlemek; görmek II, 87; III, 23 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
TA'KİB — Gözlemek. * Yolunda gitmek. * Peşinden yürümek. * Suçlunun suçunu araştırmak. * Bir kimsenin aynı senede yine gazaya gitmesi. * Bir şeyi ciddiyetle istemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Turc — Cet article possède un paronyme, voir : Turk. Cet article concerne la langue parlée en Turquie. Pour la famille de langues apparentées, voir Langues turques. Pour les autres significations, voir Turcs … Wikipédia en Français
galvanometre — is., fiz., Fr. galvanomètre Mıknatıslı iğnede oluşan sapmaları gözlemek yoluyla elektrik akımının şiddetini ölçmeye yarayan cihaz … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözleme — 1. is. Meralarda yağışın toprakla tutulması ve yem üretiminin artırılması amacıyla, 40 50 cm aralıklarla 15 20 cm çapında ve 7 8 cm derinliğinde çukurlar açılması 2. is. Sacda, yağda kızartılan, tatlı veya tuzlu bir hamur işi 3. is. 1) Gözlemek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözlemlemek — i 1) Gözlemek 2) Dış dünyadaki bir şeyi iyi bilmek için dikkati onun üzerinde tutmak, müşahede etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük